Yapılan derin iyileştirmeler sonucunda Ford EcoSport zirveyi olmasa da ortalamayı yakalamış durumda. Bir Ford'un sürüşünü "ortalama" olarak nitelendirmek hiç de alışık olduğumuz bir durum değil aslında ya neyse...

EcoSport diğer Ford'lardaki sportiflik + konfor denkleminden epey uzak maalesef. Hatta "sportif"ten ziyade sert ve bol çukurlu tümsekli yollarımızda yorucu bir model kendisi. Özellikle bize gelen tek donanım olan ST-Line, spor süspansiyonlar ve standart sunulan 18 inç jantlarıyla vaziyeti daha da zorlaştırıyor. 

Hızlı virajlar ve kıvrak hamlelerde de bir Fiesta hakimiyeti beklemeyin lütfen. EcoSport'un teknik altyapıda maç eksiği var. Ayrıca zeminle arasında 19 cm bulunan küçük bir SUV'dan viraj cambazlığı beklemek de pek manalı değil hani. Yine de hızlı virajlarda fazla bir yatma yok ve direksiyon yeterince güven veriyor.

Direksiyonun hafifliği çoğu durumda işinize yarayacak, şehir içinde hayatınızı kolaylaştıracaktır. Ama onda da bir Fiesta direksiyonu netliği ve iletişim altyapısı yok. O kadar keyif istesem gider Fiesta alırım mı dediniz? Valla doğru dediniz. Ama kim bilir, Fiesta'da olmayan 21 derecelik yaklaşma ve 23,3 derecelik rampa açısına ihtiyacınız olur belki bir gün.

Diğer dişli şehir SUV'larına bir göz atarsak, Seat Arona ve Mazda CX-3 sürüşte, Renault Captur, Peugeot 2008ve Citroen C3 Aircross konforda daha iyi durumdalar. Tekrar olacak ama EcoSport sürüşte yeterince iyi olsa da konforda bizce yeterince iyi değil.

4x4 Ford EcoSport'un arka süspansiyonların biraz daha detaylı ve hassas olduğu söyleniyor ama o da bizim memlekete uğramıyor maalesef. Zaten uğrasa da yüksek fiyat farkından dolayı almazdınız. Bizdekinden güçlü (125 hp, 300 Nm) dizel motor, otomatik şanzıman, 4x4 çekiş sistemi falan derken Avrupa fiyatı bile uçuk kaçıyor.

Ses izolasyonu konusunda ise hiç fena durumda değil Ford EcoSport. Yüksek hızda motor ve yan aynalar bir miktar rüzgâr sesi yapıyor ama bu sınıf modellerin hiçbiri kütüphane kıvamında değil malum.  

Bugünkü EcoSport Türkiye menüsünde salata ve çorbanın yanında iki motor seçeneği mevcut. Biri 1.5 litrelik, manuel şanzımanlı TDCi dizel, diğeri 1.0 lt. hacim ve otomatik şanzımanlı benzinli Ecoboost.

125 beygir ve 170 Nm'lik 1.0 lt. EcoBoost benzinli, EcoSport'un karakterine daha yakın, esnek ve keyifli bir motor. 11,6 saniyelik resmi 0-100 km değeri bu boyut ve işlev açısından yeterli. Gerçek hayatta 12 saniyenin üstü gibi düşünebilirsiniz.

Sadece üç silindirli 1.0 EcoBoost ile eşleşen 6 ileri otomatik şanzıman özellikle şehir içinde çok kullanışlı ama hız arttıkça performanstan tırtıklama ve vites geçişlerini hissettirme oranı yükseliyor. Yine de rahatsız edici sayılmaz. 

Bu bol ödüllü motorun gerçek hayatta 8 lt/100 km'nin üstünde dolaşan tüketim alışkanlığının ise çok parlak olduğu söylenemez. Düz vitesli hali Türkiye'ye gelseydi yaklaşık 1 lt. daha düşük bi tüketimden bahsedebilirdik. Ama yok, ille de otomatik olsun!

1.5 TDCi'ya gelirsek... Kağıt üzerinde pek güçlü durmayan 100 beygir ve 215 Nm tork asfalt üstünde de çok parlak değil. 14 saniyeyi geçen 0-100 km hızlanması bir yana, hızlı akan trafikte ve uzun yolda eli pek kuvvetli değil 1.5 TDCi motorun. 

"Tasarruf için değer" der ve gaz pedalını performans için ezmezseniz, "haklısınız" deriz. Dizel motorun sadece 6 ileri manuel şanzımanla sunulduğunu unutmayalım. Gerçi Ford'un manuel'leri de iyidir hani. Biraz uzun yollu olsa da geçişler net ve kullanımı keyifli bir şanzıman bu.